İngilizce konuşma becerisini geliştirmenin en iyi yolunun bir arkadaşınız, eğitmeninizle sürekli konuşmak olduğu su götürmez bir gerçektir. Peki ya konuşma pratiği yapacak imkanınız yoksa İngilizcenizin bu kısmını geri plana mı atmak zorundasınız? Tabii ki hayır.

Yalnızken konuşma pratiği yapmak için yapabileceğiniz çok şey var. Şimdi bu yöntemleri tek tek inceleyelim.

1. İngilizce Düşünün
Bazen yabancı dilde konuşmanın önündeki en büyük engel dilin kendisi değil, düşünme şeklinizdir. Anadilinizde düşünüp İngilizce konuşmaya çalışıyorsanız iki dil arası her daim tercüme yapmak zorunda kalıyorsunuz demektir. Unutmayın, tercüme yapmak kolay bir iş değildir. Her iki dilde de akışkan bir şekilde konuşan kişiler bir dilden diğerine geçmekte, zorlanabilmektedirler.
Çözüm, İngilizce düşünmektir.
Her yerde, her zaman ingilizce düşünebilirsiniz. Ne de olsa zihniniz hep sizinle ve 5 duyumuz her an bize düşünebileceğimizden bile fazla malzeme sağlamaktadırlar. Gün içinde yapacaklarınız, yiyecekleriniz, giyecekleriniz hakkındaki düşüncelerinizi İngilizce olarak yapmaya çalışın. Bilmediğiniz kelimelerin anlamlarına bakmak için İngilizce-İngilizce bir sözlük kullanmaya gayret ediniz. Bu sayede ana dilinizde bir kelimeyi tercüme etmek zorunda kalmayacak ve konuşmanızın akıcı hale gelme sürecindeki hızına hayret edeceksiniz.
2. Kendinizle konuşun
Kendinizle başbaşa olduğunuz her an en sevdiğiniz kişiyle konuşarak pratik yapabilirsiniz. Kendinizle!
İngilizce düşünmeye başladıysanız okumalarınızı yüksek sesle yapmaya başlayın. Egzersiz egzersizdir. Hatalarınızı düzeltecek kimseyi bulamasanız bile yüksek sesle okuma yapmak konuşma becerinizi eliştirecek önemli çalışmalardan biridir.
3. Ayna karşısına çalışın
Fırsat buldukça ayna karşısına geçin ve kendi kendinizle konuşun. Telefonunuzaki zamanlayıcıyı 2-3 dakikaya ayarlayın ve konuşun, ne konuda olduğu, ne kadar doğru olduğu önemli değil. Sadece konuşun.
Bu egzersizin amacı konuşurken ağzınızın ve yüzünüzün aldığı şekilleri, vücut dilinizin anlattıklarını görebilmenizdir. Bir başkasıyla konuşuyormuşsunuz gibi bir etki yarattığı için sanki bir çalışma arkadaşıyla birlikteymişsiniz gibi de davranabilirsiniz.

2-3 dakika boyunca durmadan konuşun. Kelime hatırlamaya çalışmayı boşverin. Anlatmak istdiğiniz şeyi farklı şekillerde ifade etmeye özen gösterin. Bu sayede gerçekte hangi kelime öbekleri ve cümle yapılarında çalışmaya ihtiyacınız olduğunu gösterecektir.

4. Dil bilgisine değil, akıcılığa özen gösterin.
İngilizce konuşurken, ne sıklıkta duraksıyorsunuz?
Duraksamalarınız arttıkça daha güvensiz bir izlenim verir ve daha rahatsız olursunuz. Yukarıdaki ayna egzersizini yaptıkça duraksamalarınızın azaldığını göreceksiniz.
Duraksamadan konuşmaya çalıştıkça kurduğunuz cümlelerin dil bilisi doğru olmaktan uzaklaşabilir, bu normaldir. Akıcı konuşmaya önem vermeni anlaşılabilir olmanızı azaltmaz. Bilakis, arttırır. .

5. Tekerleyemeyenlerden misiniz?
Tekerlemeler, hızlı söylenmesi çok zor olan kelime öbekleridir. “The thirty-three thieves thought that they thrilled the throne throughout Thursday.” İngiliz dilindeki tekerlemelerden sadece biridir. Bu gibi kelime oyunları ağzınızın, dilinizin alacağı şekli bulmasına yardımcı olacağından telaffuzunuzun da düzelmesini hızlandıracaktır.

6. Dinleyin ve tekrar edin

İnternet üzerinden izlediğiniz videoları sadece izleyip geçmeyin. Akıcılığınızı arttırmak için o videoları kullanabilirsiniz. Videonun bir kısmını alın ve aktörlerin, videoda konuşan kişilerin söylediklerini kelimesi kelimesine tekrar edin. Seslendirenlerin kullandığı tonlama, hız ve vurguları birebir taklit etmeye çalışın. Birkaç kelimeyi kaçırmanız önemli değil. Önemli olan konuşmaya devam etmenizdir.

7. İngilizce şarkılar söyleyin
En sevdiğiniz İngilizce şarkıları söylemek siz farkına bile varmadan akıcılığınızı artıracaktır. Sevdiğiniz şarkıları söylerken kendinizi rahat hissettiğinizde zorluğu bir kademe artırabilirsiniz: rap söleyin!